Boş evlerden vergi alınması açıklamalarından sonra hem vergi ödemek istemeyen hem de kiralamak istemeyenler konutlarını satmaya başladı.
İki seneyi aşkın süredir milyonlarca vatandaşın mağdur olmasına neden olan kira sorunu kamunun da öncelikli gündem maddelerinden biri haline geldi. Geçtiğimiz sene kira yükselişlerine yüzde 25 zam sınırı geldi, süre bu sene de uzatıldı.
Fakat kiraya zam sınırı soruna çözüm olmadığı gibi konut sahibi ile kiracı arasındaki anlaşmazlıkların da artmasına sebep oldu. Kira yükselişini makul görmeyen konut sahipleri de farklı yollara yöneldi. Kimi evini satışa çıkardı, kimi istediği zammı uygulayamayacağı için boş konutu yüksek fiyatla kiraya sundu, kimi de ‘Evim boş kalsın’ yolunu seçti.
Konut üretimi düşükken, bir de evini boş bırakanların sayısında artış yaşanınca arz sorunu da yayıldı. Kamunun gündeminde şimdi bu boş evler yer alıyor.
Hürriyet'ten Gülistan Alagöz'ün haberine göre; dünyada pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de boş evlerden vergi alınması öngörülüyor. Hedef, bu yolla kiralık evlerin sayısının yükseltilmesini sağlamak.
Verginin koşulları henüz netleşmese de çalışmanın ismi bile konut sahiplerinin tedirgin olmasına neden oldu. Gelecek dönemde satılık konut sayısında artış bekleyen sektör temsilcileri, sahte sözleşmeler yapılacağı ile ilgili de uyarılarını dile getirdi.
Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Kurucu Başkanı Hakan Akdoğan, son aylarda pek çok konut sahibinin özellikle evini boş tutmak istediğine dikkat çekti. Hakan Akdoğan, bu durumun nedenini "Kira artışına yüzde 25 sınırının getirilmesi, artan anlaşmazlıklar nedeniyle açılan tespit ve tahliye davalarının uzun yıllar sürmesi mülk sahiplerini bu yola itti" diyerek açıkladı.
Şimdi ise boş evler için verginin gündeme gelmesinin yeni bir tedirginliğe neden olduğunu, konutlarını satışa çıkarmak isteyenlerin arttığını ve bu artışın da süreceğini dile getiren Akdoğan, kira krizinin bu yolla çözülemeyeceğine vurgu yaptı.
"Evi boş tutamazsın denildiğinde ev sahibi bir yolunu bulur. Bir akrabası, tanıdığı ile sözleşme yapar ve sahte sözleşmeler patlar. Cezalandırma sistemi üzerinden gitmek yerine alternatif çözümlere odaklanmalıyız" açıklamasında bulunan Hakan Akdoğan, "Nasıl kamu sosyal konutta sübvansiyon yapıyor ya da kamu bankaları üzerinden kredi faizini düşürerek vatandaşa imkân tanıyorsa, kirada da bu olabilir" şeklinde konuştu.
Akdoğan, kamu kurumlarının tespit edilen boş evleri ev sahiplerinden kiralayarak, uygun bedelle ihtiyaç sahiplerine kiralayabileceğini dile getirdi. Akdoğan, açıklamasını "Elbette kira krizine asıl çözüm üretim. Ama onun için gerekli olan iki-üç yıllık süreçte bu tip yollar denenebilir" diyerek tamamladı.
Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası Başkanı Hakan Akçam da boş konut vergisinin sahte sözleşmelere neden olabileceğinin altını çizdi ve sıkı denetimin gerekli olduğunu belirtti.
Boş evlerin yanında gayrimenkul zenginlerine de ek vergi gelmesi gerektiğine vurgu yapan Hakan Akçam, "Bir vatandaşın bir, iki evi var ama üçüncüsünü alıyorsa ek vergi ödemeli. Barınma sorununun çözümü için gayrimenkul bir süre kazanç kapısı olmakta çıkmalı" ifadelerine yer verdi.
İstanbul Emlak Brokerleri Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Özcan da kira yükselişine yüzde 25 zam sınırının bu yıl da uzatılması sebebiyle pek çok mülk sahibinin evini satma yoluna gittiğinin altını çizerek "Şimdi boş eve ek vergi gelmesi nedeniyle ‘evimi satın’ talepleri hızlanacak. Önümüzdeki dönemde ikinci elde satılık arzında artış bekliyoruz" açıklamasında bulundu.
Yüzlerce emlak ofisini bünyesinde barındıran MasterTürk Grubu’nun Başkanı Gökhan Taş da konuyu "Vergi netleştiğinde bir kesim boş evini satar, bir kesim kiraya verir. Ayrıca alıp boş tutarım beklentisi ile kimse ev almaz. Bununla birlikte ‘kiraya ver baskısı’ fahiş kira artışına da yol açabilir" diyerek değerlendirdi.
Gökhan Taş, 10 bin TL kira beklentisi varken, konut sahibinin boş tutmuyorum ama 15 bin TL istiyorum diyebileceğine dikkat çekti. Taş, gurbetçilerin aldıkları evde kısıtlı süre kaldığını ya da memleketinde evi olanların iki şehirdeki konutunu da kullandığını anımsattı ve Türkiye şartlarında Boş Ev tespitinin zor olduğuna vurgu yaptı.
Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER), sadece İstanbul’da ‘hayalet ev’ denilen 700 bin boş konut olduğuna, yanılma payı dahi olsa bu rakamın 500 bin civarında öngörüldüğüne dikkat çekti.
