01.03.2025
weather
10°
36,5258 %0.18
37,9814 %-0.3
46,0048 %-0.19
3.349,90 -0,49
Ara
Emlakproject Gayrimenkul Rehberi Su yalıtımı olmayan binalarda 100 yıl olması gereken bina ömrü 24 yıla düşüyor

Su yalıtımı olmayan binalarda 100 yıl olması gereken bina ömrü 24 yıla düşüyor

Su yalıtımının eksik ya da yetersiz olduğu binalarda beton ve donatılar hızla aşınıyor ve taşıyıcı sistem 24 yıl içinde etkisini tamamen yitiriyor. Oysa ideal bir bina ömrünün minimum 100 yıl olması gerekiyor.

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Depreme karşı güvenli binaların inşasında en kritik rolü oynayan unsurların başında yalıtım geliyor. Binaları korozyondan koruyan su yalıtımı başta olmak üzere dış cepheler için bir koruma kalkanı olan ısı yalıtımı ve deprem anında çıkabilecek yangınlara karşı önlem olarak yangın yalıtımı hayati önem taşıyor. Araştırmalara göre, su yalıtımı olmayan bir bina, 10 yıl gibi kısa bir süre içinde taşıma kapasitesinin yüzde 66’sını, 24 yılda ise tamamını kaybediyor. Üstelik su yalıtımının maliyeti toplam bina yapım maliyetinin sadece yüzde 3’ü kadar düşük bir oran. Deprem ülkesi Türkiye’de su yalıtımı Haziran 2018’de zorunlu hale geldi ve o tarihten bu yana inşa edilen bina sayısı toplam bina stokunun yüzde 5’ini geçmiyor. 10 milyonun üzerinde bina ve 30 milyonu aşan hanenin bulunduğu ülkemiz için kuşkusuz bu çok yetersiz bir oran. 

Su yalıtımının eksik ya da yetersiz olduğu binalarda beton ve donatılar hızla aşınıyor ve taşıyıcı sistem 24 yıl içinde etkisini tamamen yitiriyor. Oysa ideal bir bina ömrünün minimum 100 yıl olması gerekiyor. Yapı güvenliği konusunda farkındalığın artırılmasını hedefleyen 1-7 Mart Deprem Haftası kapsamında uzun ömürlü binalar için yalıtımın önemini vurgulayan Ravago Bina Çözümleri Türkiye Direktörü Alper Doğruer, özellikle temel, çatı ve dış cephelerde etkili yalıtım çözümlerinin kullanılmasının kritik olduğunun altını çizdi. 

ZEMİN ETÜDÜ VE DOĞRU PROJE KADAR SU YALITIMI DA SORGULANMALI

“Her büyük deprem sonrası ‘Deprem değil ihmal öldürür’ gerçeği ile yüzleşen Türkiye'de depreme dayanıklı, sağlam ve güvenilir yapıların gerekliliği gündemdeki yerini koruyor ancak sorgulamalarda yalıtım eksik kalabiliyor” diyen Alper Doğruer, sözlerine şöyle devam etti: 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı tarafından hazırlanan ‘İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi’ raporuna göre 7,5 büyüklüğündeki deprem senaryosunda İstanbul’daki binaların ortalama yüzde 26’sının hafif, yüzde 13’ünün orta, yüzde 3’ünün ağır ve yüzde 1’inin çok ağır hasar görmesi bekleniyor. İstanbul’daki binaların ortalama yüzde 17’sinin, yani yaklaşık 194 bin binanın orta ve üstü seviyede hasar alacağını gösteren bu veriler, Türkiye genelinde mevcut bina stokunun incelenmesi ve güvenli hale getirilmesi gerektiğini gözler önüne seriyor. Zemin etüdü sürecinin ardından inşa edilen yapıların doğru su yalıtım çözümleri ile buluşturulması sağlandığında dayanıklı yapılara kavuşabiliriz.

Ravago Bina Çözümleri Türkiye Direktörü Alper Doğruer

HASARLI BİNALARIN YÜZDE 64’ÜNDE ANA SORUN KOROZYONDU

Su yalıtımı olmayan binalarda, beton ve donatıların korozyon nedeniyle zamanla aşınması sonucu taşıyıcı sistemin zayıfladığına dikkat çeken Doğruer, “Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışma, su yalıtımı olmayan binalarda taşıyıcı kolonların, 10 yıl içinde taşıma kapasitesinin yüzde 66’sını, 24 yılın sonunda ise tamamını kaybettiğini ortaya koyuyor. 17 Ağustos 1999 depreminden sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından yapılan incelemelerde yüzde 79’u hasarlı bulunan 55 bin 651 konut ve iş yerinin yüzde 64'ünde nemin yol açtığı korozyon hasarların ana nedeni olarak belirlenmişti. Oysa binalar için bu kadar hayati rol oynayan su yalıtımının maliyeti toplam bina yapım maliyetinin sadece yüzde 3’ü kadar düşük bir oran. Türkiye’de su yalıtımı 1 Haziran 2018’de yürürlüğe giren Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği ile zorunlu hale geldi, ancak o tarihten bu yana inşa edilen su yalıtımlı bina sayısı toplam bina stokumuzun yüzde 5’ini geçmiyor. Ülkemizde 10 milyon bina ve 30 milyonu aşan hanenin bulunduğunu düşündüğümüzde ortaya çıkan tablo endişe verici” dedi. 

ISI VE YANGIN YALITIMI DA BİNALAR İÇİN KORUMA KALKANI

Binaları dış etkenlere karşı korumak için ısı yalıtımın da önemli olduğunu ifade eden Doğruer, “Doğru malzeme kullanılarak yapılan ısı yalıtımı, bina cephelerini nemin ve suyun zararlarından koruyarak taşıyıcı sistemin dayanıklılığını artırıyor. Su yalıtımı ile entegre bir şekilde uygulanan ısı yalıtımı, bina konforunu ve ömrünü destekliyor. Ayrıca binalar yıkılmasa dahi deprem anında çıkabilecek yangın gibi farklı tehlikeler de can ve mal kayıplarına yol açabilir. Dolayısıyla yüksek yanmazlık sınıfına sahip malzemeler ve doğru yangın yalıtımı uygulamaları, yangının yayılma riskini azaltarak bina güvenliğini artırıyor. Ravago Bina Çözümleri olarak, güvenli ve sürdürülebilir bir yapı stokuna katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Bu noktada, tüm sektör paydaşlarına önemli görevler düşüyor. Yalıtım uygulamalarında kaliteden ödün vermeyen yaklaşımlar, doğru malzeme seçimi ve düzenli kontrollerle kayıpların önüne geçmek mümkün. Ülkemizin deprem coğrafyasında bulunduğunu dikkate aldığımızda, yapılarımızı korumanın geleceğimizi korumakla aynı anlama geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz” diyerek sözlerini tamamladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *