Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), 2025 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin İnşaat Sektörü Analiz Raporunu yayımladı. Rapora göre sektör, yılın ikinci çeyreğinde %10,9 büyüyerek genel ekonominin üzerinde bir performans gösterdi.
Aynı dönemde inşaat harcamaları nominal %48,1 artışla 2,29 trilyon TL’ye, reel olarak ise %20,2 oranında yükseldi. Ancak özel sektörün, zayıf talep ve yüksek finansman maliyetleri karşısında temkinli duruşunu sürdürdüğü vurgulandı.
TMB, raporun genel çerçevesini “Küresel Ekonominin Denge Arayışı” başlığı altında ele alarak, hem Türkiye’de hem de dünyada inşaat sektörünü etkileyen makro ekonomik gelişmeleri kapsamlı biçimde değerlendirdi.
11 Çeyrektir Büyüme Sürüyor
Raporda, inşaat sektörünün üst üste 11 çeyrektir büyüme kaydettiği belirtildi. TÜİK verilerine göre 2025 yılının ikinci çeyreğinde inşaat harcamaları 2,29 trilyon TL’ye ulaştı. Buna rağmen TMB, yatırımların büyük ölçüde kamu kaynaklı olduğunu ve özel sektörün zayıf talep nedeniyle temkinli davrandığını kaydetti.
Gayrimenkul sektörü de aynı dönemde %2,6 oranında büyüme göstererek sınırlı bir performans sergiledi.
Raporda şu değerlendirmeye yer verildi:
“Konut talebinde kredi koşullarının sınırlayıcı etkisi, büyümenin sürdürülebilirliği konusunda belirsizlik yaratmıştır.”
Ciro Endeksi İnşaat Lehine Yükseldi
2025 yılı Ağustos verilerine göre, sanayi, ticaret, hizmet ve inşaat sektörlerini kapsayan toplam ciro endeksi %36,7 artarken, inşaat ciro endeksi bu dönemde %53,2 yükseldi.
İnşaat üretim endeksi yıllık bazda %25 artışla büyüme eğilimini korudu.
Bina inşaatı endeksi yıllık %26,6, bina dışı yapıların inşaatı %17,4, özel inşaat faaliyetleri ise %25,1 oranında arttı.
Bu tablo, konut ve ticari yatırımlardaki talebin sürdüğüne, kamu projelerinin ise sektöre istikrarlı destek sağladığına işaret etti.
Dijitalleşme ve Şeffaflık Dönemi Başlıyor
Raporda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Eylül 2025’te yayımladığı iki önemli düzenlemeye dikkat çekildi:
“Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Yönetmeliği”
“Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmelik”
Yeni düzenlemelerle, şantiye şeflerinin dijital izleme sistemine entegre edilmesi, günlük ilerleme, iş makinesi ve personel sayısının sistem üzerinden raporlanması hedefleniyor.
TMB, bu adımı “dijital dönüşüm, şeffaflık ve verimliliğin artırılması açısından kritik bir gelişme” olarak nitelendirdi.
Ayrıca müteahhitlik sınıflandırmalarının firmaların mali ve teknik yeterliliklerine göre yapılmasının, güvenli yapılaşma ve kalite kontrolü açısından önem taşıdığı belirtildi. Ancak kriterlerin esnetilmesinin risk oluşturabileceği uyarısında bulunuldu.
Türk Müteahhitlik Firmaları Dünya İkinciliğini Korudu
Türk müteahhitlik sektörü, 2025’in ilk dokuz ayında 9,2 milyar dolar değerinde 128 yeni proje üstlendi.
1972’den bu yana 137 ülkede yürütülen toplam proje sayısı 12.665’e, toplam değer ise 546,5 milyar dolara ulaştı.
Bu dönemde Romanya (4 milyar $) ve Irak (1 milyar $) en çok iş üstlenilen ülkeler oldu.
Türk müteahhitlik firmaları, ENR’nin “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesinde 45 firma ile yer alarak ikinci sıradaki konumunu korudu.
İlk 100 içinde 8 Türk firmasının bulunması, sektörün küresel rekabet gücünü bir kez daha teyit etti.
Konut Satışlarında Yılın Zirvesi Görüldü
TMB raporuna göre, 2025 Eylül ayında Türkiye genelinde konut satışları yıllık %6,9 artışla 150 bin 657 adede ulaştı.
Ocak–Eylül döneminde toplam satışlar %19,2 artışla 1 milyon 128 bin 727’ye çıktı.
İstanbul, 24 bin 119 satışla ilk sırada yer alırken, Ankara ve İzmir onu izledi.
İpotekli satışlar %34,4 artışla 21 bin 266 adede ulaşırken, toplam satışlardaki payı %14,1 oldu.
Konut Fiyat Endeksi (KFE) aylık %1,7, yıllık %32,2 artarken reel bazda %0,8 gerileme kaydedildi; bu durum fiyat artışlarının enflasyonun gerisinde kaldığını gösterdi.
Yabancıya Satış Düşüşte, Finansman Sorunu Sürüyor
Yabancılara konut satışları aynı dönemde %7,7 düşerek 1.867 adede geriledi. En çok satış yapılan iller İstanbul, Antalya ve Mersin, başlıca alıcı gruplar ise Rusya, İran ve Irak vatandaşları oldu.
Raporda, yüksek faiz oranlarının özel sektör yatırımlarını yavaşlattığı, finansmana erişim sorunlarının yeni projelerin ertelenmesine yol açtığı vurgulandı.
Bu durumun, büyümenin kamu kaynaklarına bağımlı biçimde sürmesine neden olduğu belirtildi.
Maliyet Artışları ve Kısıtlı Arz Baskı Oluşturuyor
Malzeme, işçilik ve enerji maliyetlerindeki artışın sektörde baskı yarattığı ifade edilen raporda; ithal girdilere bağımlılığın küresel gelişmelerden doğrudan etkilendiği vurgulandı.
Yüksek faiz oranları ve maliyetler nedeniyle yeni konut arzı sınırlı kalırken, talebin canlılığını koruması büyükşehirlerde arz-talep dengesizliğini derinleştirdi.
